Depremler Yeryüzünü Nasıl Etkiler?

Gerçekleşen depremler yeryüzünde birçok değişikliğe neden oluyor. Bu değişiklerden bazıları birincil etkiler olarak sınıflandırılıyor ve direkt deprem sırasında gerçekleşiyor; depremden sonra meydana gelenler ise ikincil etkiler olarak adlandırılıyor ve kayıpların artmasına yol açabiliyor. Depremlerin birincil etkileri arasında yer sarsıntısı, zemin kırılması, heyelanla, tsunamiler ve zemin sıvılaşması bulunuyor. Yangınlar, depremlerin en önemli ikincil etkisi olarak biliniyor.

  • Yer sarsıntısı

Yer sarsıntısı, depremlerin en bilinen etkisidir. Sismik dalgaların zeminden geçişinin bir sonucudur ve depremin büyüklüğüne göre hafiften şiddetliye kadar değişebilir. Depremlerde kuvvetli yer sarsıntısı nedeniyle binalar hasar görebilir veya yıkılabilir, insanlar ve hayvanlar ayakta durmakta veya hareket etmekte zorlanabilir.

  • Yer Kırılması

Yer kırığı, deprem hareketinin bir fay boyunca fiilen Dünya yüzeyini kırdığında meydana gelen, depremlerin bir diğer önemli etkisidir. Aktif zemin kırılması nispeten nadir olmakla birlikte, tarihte birkaç örneği bulunmaktadır. Bu kırılmalar, altyapıyı parçalayarak insanlar için sorunlara neden olmaktadır; aktif kırılma alanından geçen boru hatları, tüneller, su kemerleri, demiryolu hatları, yollar ve havaalanı pistleri kolayca tahrip olabilir veya ciddi şekilde hasar görebilir.

  • Heyelanlar

Heyelanlar, depremler sırasında hem doğrudan kırılmalar hem de çeşitli nedenlerle yapılan yapay yamaçların sürekli sarsılması nedeniyle meydana gelebilir. Karşılarına çıkan binaları kolayca yok edebilir, yollara ve demiryolu hatlarına zarar verebilir.

  • Tsunamiler

Tsunamiler, dünyanın birçok bölgesi, özellikle Pasifik Okyanusu havzası için ciddi bir tehlikedir. Tsunamiler, bir depremde deniz tabanının dikey olarak hareket etmesinden kaynaklanan bir dizi su dalgasıdır ve kısa sürede büyük mesafeler kat edebilir. Derin okyanuslardaki tsunami hızları, bazı jet uçaklarıyla karşılaştırılabilir şekilde 700 km/saat’in üzerine çıkabilir. Tsunamiler kıyıya yakın sığ sulara ulaştığında, 27 metreden daha yükseklere ulaşabilir.

  • Zemin Sıvılaşması

Zeminin sıvılaşması ve çökmesi, özellikle zemin altındaki boşluklarda su bulanan yerlerde çok fazla yıkıma neden olan önemli etkilerdir. Sıvılaşma, tortu tanelerinin kelimenin tam anlamıyla yeraltı suyunda yüzmesidir, bu da toprağın tüm sağlamlığını kaybetmesine neden olur. Toprak yeniden sıkıştıkça çökme meydana gelebilir. Tüm bu etkiler binalar, yollar, tren hatları, havaalanı pistleri, gaz hatları vb. için ciddi bir tehlike oluşturmaktadır.

  • Yangınlar

Yangınlar, depremlerden sonra önemli bir hasar kaynağıdır. Zemin kırılması ve sıvılaşma, doğal gaz ve su şebekelerini kolayca kırabilir, bu durum hem yangınların tutuşmasına katkıda bulunur hem de kontrol çabalarını engeller. Örneğin Japonya’daki 1923 Kanto depreminde yaklaşık 100.000 kişi hayatını kaybetti, bu ölümlerden 70.000’den fazlası depremden sonra bölgede gerçekleşen yangınlar nedeniyle meydana geldi.

Tüm bu etkiler göz önüne alındığında, depremlerin birçok yaşam kaybına neden olduğu sonucuna varılabilir. Fakat unutulmaması gereken şey, bir deprem doğrudan bir kişinin ölmesine neden olmaz. Depremlerden zarar görülmesinin nedeni, depreme karşı dayanaksız inşa edilen yapılar ve depreme karşı hazırlıksız olmaktır.

Referans:

https://topex.ucsd.edu/es10/es10.1997/lectures/lecture20/secs.with.pics/node10.html (Son erişim tarihi: 19.08.2021)

Eksiksiz malzemeleri ve eğitici içeriğiyle DEVAD Setini keşfedin.

Hemen Sipariş Ver