‘’Deprem Havası’’ Efsanesi Gerçek mi?

Bazen gün içerisinde ‘’Bugün deprem havası var.’’ ya da bir depremden sonra ‘’Bugün hava çok bunaltıcıydı, deprem olacağı belliydi.’’ gibi söylemler duyarız. Günümüzde bu inanışı desteklen bilimsel bir kanıt bulunmasa da bu inanışın geçmişi, henüz depremleri anlamaya çalıştığımız, çok eski zamanlara dayanıyor.

M.Ö. 4. yüzyılda Aristoteles, depremlerin yeraltı mağaralarında sıkışan rüzgarlardan kaynaklandığını öne sürdü. Küçük sarsıntılara mağara çatılarını iten havanın, büyük depremlere ise yüzeyi kıran havanın neden olduğu düşünülüyordu. Bu teori, büyük miktarda hava ile yeraltını ilişkilendirdiği için, depremden önce havanın sıcak ve sakin olacağına dair bir inanca yol açtı. Daha sonraki bir teori, depremlerin sakin, bulutlu koşullarda meydana geldiğini; genellikle kuvvetli rüzgarlar ve meteorlardan önce gerçekleştiğini savundu.1

Sismolojinin ortaya çıkmasıyla birlikte, artık depremlerin tektonik süreçlerden yani yeraltındaki hareketlenmelerden kaynaklandığını biliyoruz. Ayrıca çoğu depremin, yüzey sıcaklıklarının ve koşullarının etkisinin çok ötesinde, Dünya yüzeyinin çok altında meydana geldiğini de zaman içerisinde öğrendik.1

Günümüzde ‘’deprem havası” diye bir şeyin olduğuna dair bilimsel bir veri bulunmuyor. İstatistiksel olarak bakıldığından soğuk, sıcak ve yağmurlu gibi hava koşullarında gerçekleşen depremlerin yaklaşık olarak eşit bir dağılımı var. ABD Jeolojik Araştırması’na göre, depremler ve hava durumu arasında tek bir ilişki bulunuyor. Bu ilişki, kasırgalar gibi büyük fırtınaların neden olduğu atmosferik basınçtaki büyük değişikliklerin, ara sıra “yavaş depremler” olarak bilinen bir dizi depreme neden olması olarak değerlendiriliyor. Fakat bu depremler, uzun süreler boyunca enerjiye sahip oluyor ve geleneksel depremlerin yaptığı gibi yer sarsıntılarına neden olmuyor. Bununla birlikte araştırmalar, çok büyük basınç değişikliklerinin potansiyel olarak zarar verici bir depremi tetiklemeye katkıda bulunabileceğini, ancak sayıların çok az ve istatistiksel olarak anlamlı olmadığını belirtiyor.1,2

Sonuç olarak gün içerisinde yaşanan hava değişikliklerinin, sıcak ya da bulutlu bir havanın depremle ilişkilendirilmesi sadece geçmişten gelen bir inanışa dayanıyor. Deprem alanında yapılan araştırmalarda bu efsaneyi doğrulayan herhangi bir kanıt bulunmuyor.

Referanslar:

Eksiksiz malzemeleri ve eğitici içeriğiyle DEVAD Setini keşfedin.

Hemen Sipariş Ver